27 Şubat 2008 Çarşamba

ARICI ARKADAŞLAR **** DİKKAT **** .

ARICILAR DİKKAT :

Arıcılık açısından en kritik günlerin içerisinde yaşamaktayız

Tüm dünyada ve Türkiye’de olduğu gibi bölgemizde de arı ölümlerinin en çok yaşandığı günler içerisinde yaşamaktayız.

Bu 15-20 günlük zaman zarfında arı kolonilerinin bizlere ihtiyacı çok fazla olacaktır. Bizler uyanık olup üzerimize düşeni yaparsak arılarda sezon sonunda bizler için üzerlerine düşen görevi yaparak ve bize olan şükran borçlarını fazlasıyla ödeyeceklerdirler.

Bundan hiç şüpheniz olmasın.

Yapmamız gerekenleri hatırlayabildiğim kadarıyla sıralamaya çalışacağım. Açıklarım olursa umarım onu da başka bir arkadaş kapatır.

Arıcılıkta kullandığım bir deyim var; Arılar (Koloniler) soğuktan ölmez

Arıların büyük çoğunluğu genellikle ;

1- Açlıktan
2- Rutubetten
3- Varroa parazitinden ölür.

Arılar derken kışa güzelce hazırlanmış ideal kolonileri kastediyorum.
Peki ya ne yapacağız?
Öncelikle bu saydığım durumları ortadan kaldırmalı ya da azaltmalıyız

Bu güzel havaları fırsat bilip Arı Kolonilerinin gıda durumunu kontrol ediniz Balı bitti yada az kaldı ise yedekte ballı çerçeveniz varsa koloninin alabileceği şekilde yakınına veriniz.
Kovanda bal olabilir ancak arı topluluğuna uzakta kalmış olabilir. Bunu arıya arının yararlanabileceği şekilde yaklaştırınız.
Balınız ve ballı çerçeveniz yoksa piyasadan Bal ve pudra şekeri ile yapılmış olan hamur kıvamındaki arı kekini temin edin ve koloninin alabileceği şekilde üzerine koyun. Bundan kolonini tüketmesini sağlayın. Kendinizi kek yapacaksanız şu anda keke polen vs. katmanıza gerek yoktur.
Ve unutmayınız ki şu anki yardımınız Arı kolonisini yaşatmak içindir. Açlıktan ölmesini önlemek içindir.
Teşvik beslemesi daha sonraki bir olay ve daha detaylı bir olaydır.
Birçok arıcı arılar soğuktan ölmesin deyip kovanlarını kat kat naylonlarla sarıp sarmalamaktadırlar.
Sonbahardan güzel hazırlanmış ideal kış salkımını oluşturmuş bir kovan dışarısı çok çok soğuk olsa dahi soğuktan etkilenmeyecektir.
Bal tükettikçe bir kalorifer sistemi gibi koloninin ihtiyaç duyduğu ısıyı temin edecektir. Ancak içeride merkezde 28 derece kadar sıcaklık kovan dışında eksi 5-10 derece soğuk varsa evlerin camlarındaki buharlaşma gibi kovanda buhar oluşacaktır.
Biz kovan üşümesin diye bu kovanı sarıp sarmalamış isek bu buhar dışarı atılamayacağından kovanın içerisinde birikecek ve nem oluşacaktır. Bir müddet sonra küflenme başlayacaktır. İşte arının ölmesi için böyle zemin hazırlanmış olacak. Kaş yapayım derken göz çıkarılacak.
Peki ne yapalım?
Çok basit kovanın örtü tahtasının üst köşesinden serçe parmağımızın girebileceği kadar da olsa bir havalandırma bacası mutlaka bırakılmalı.
Kovanlarımızın arka kısmına küçük bir takoz koyup öne doğru meyil verdirelim. Böylece kovanımızda oluşacak nem kolayca akabilecektir. Hava sirkülasyonu da daha rahat sağlanacaktır.
2- varroa parazitinin adını bilmeyen arıcı kalmamıştır. Tüm arıcılarımız adını biliyor. Ama sadece adını bilmekle yetiniyor. Yaşam biyolojisini, fizyolojisini ne kadar ve nasıl ürediğini maalesef bilen çok az. Böyle olunca da mücadelede yetersiz kalınıyor. Birçok arıcımız sırf ilaçlama yapmış olmak için varroa ilaçlaması yapıyor. Bazısıda her fırsatta eline hangi ilacı geçirirse o ilacı yıl boyunca ve gelişigüzel kullanıyor.
En etkili Varroa ilaçlama zamanı erken ilkbahar ve geç sonbaharda kovanlarda yavrunun en az olduğu zamanda (mümkünse yavrusuz zamanda ) yapılan ilaçlamadır.
En etkili ilaç ise bu işin eğitimini almış uzman Veteriner Hekimlerin tavsiye etmiş olduğu arılar için ruhsatlandırılmış ilaçlardır.
DİKKAT : mutlaka VARROA ile mücadele edelim çünkü VARROA paraziti arıdan daha fazla üreyen bir canlıdır. İlk başlarda kovanda az miktarda olsa dahi zaman geçtikçe üreyip çoğalacak ve kovanın sönmesine sebep olacaktır.

Örnek olması açısından aşaığıdaki linklerde bazı ilaçların adları ve kullanılış şekilleri verilmiştir.






BAYVAROL İLE VARROA İLAÇLAMASI YAPAN ARICIMIZ VE MÜCADELE ŞEKLİNİ GÖSTEREN GÜZEL BİR ÇALIŞMA
Konuya yabancı olan arıcılara faydalı olması dileğimle



Bölgemizde hava sıcaklıklarında henüz düşme olmadığından dolayı uygulanabilecek en akıllıca mücadele şekli olarak BAYER Firmasının üretmiş olduğu BAYVAROL adlı ilacı kovanlarımda kullandım.Kovanlara veriliş tarihi itibarı ile gözlemlerime devam etmekteyim, ilk fırsatta bölgemiz açısından en uygun ilaç oldugunu düşündüğüm BAYVAROL ' un kovanlarda ki olumlu etkilerini sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Resimde görülen askı şeklinde kullanılabilen şeritler kovandaki çercevelerin orta kısmına ve arıların en yoğun bulundugu bölgeye gelecek şekilde kullanılıyor.
Beş çerceveye kadar olan kovanlarda 1 şerit , 10 çerceveye kadar olan kovanlarda ise 2 şerit kullandım.




TEKİRDAĞ ARICILAR BİRLİĞİ















TEKİRDAĞ ARI YETİŞTİRİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI ŞAKİR ADA AYÇİÇEK BALININ FİYATINI 205 YTL OLDUĞUNU AÇIKLADI.


BASINDAN HABERLER
Arıcılar Bal İthaline Karşı..

04.12.2007 21:51:15
Tekirdağ Arıcılar Birliği Başkanı Şakir Ada, 2007 yılında bal üretiminde yüzde 80 oranında kayıp olduğunu, ancak bu durumun bal ithalatını gerektirmediğini söyledi.
Ada, yaptığı açıklamada, dünyada yaşanan küresel ısınmanın olumsuz etkileri sonucu yaşanan kuraklığın tüm sektörlere olduğu gibi arıcılık ve balcılıkta da kayıplar yaşattığını belirtti.
Trakya'da çok sayıda arı kaybı yaşandığının kaydeden Ada, küresel ısınmanın, kuraklığın, tarımda kullanılan ilaçların yanı sıra arıcının arısını besleyememesinden kaynaklı arı ölümlerinin yaşandığına dikkat çekti.
Kış mevsiminin olumsuz şartlarının başlamasıyla arı kayıplarının daha da artacağını bildiren Ada, şunları kaydetti: ''Henüz sayı olarak tespit edilmediyse de Trakya'da ciddi sayıda arı kayıpları var. Bundaki sebepler aşikar, bilindik nedenler. Küresel ısınmanın sonucu yaşanan kuraklık, kanıtlanmasa da tarımda kullanılan ilaçların bazılarının arı ölümlerine sebebiyet vermesi ve en büyük etken mali yetersizlikten dolayı arıcının arısını besleyememesi.'' -''ÇİN BALI İTHAL EDİLİRSE ÜRETİCİLER BİTER''- Devletin kuraklıktan etkilenen yörelerde, çiftçiye yaptığı desteği arıcılara da uygulaması gerektiğini belirten Ada, ''Arıcı her geçen yıl kötüye gidiyor, devlet bizi de desteklemeli'' dedi.
Ada, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının, bal ithalatına izin verip vermeyeceğinin üreticiler tarafından merakla beklendiğini kaydederek, şöyle devam etti: ''2007 yılında bal üretiminde yüzde 80 kayıp var. Ancak bu bal ithalatını gerektirecek bir durum değil. Üretici zorda, üretici darda, ancak ithale gerek yok, stoklarda yeterli bal var. Bal ithalatına, bilhassa Çin'den ithalata izin verilirse bal üreticileri tamimiyle biter. İthal bal tartışmaları yerine, arı üreticilerine devlet destekte bulunsun.''